türk dil koruma merkezi
توركون دیلی تك سئوگیلی ایستكلی دیل اولماز
تاريخ : جمعه 1 شهریور 1392 | یازار : دنيز
+0

 

 

abıhayat

bengisu, dirim suyu, yaşam suyu

 

abide

anıt

 

abus

1) somurtkan 2) asık (yüz)

 

acayip

1) şaşırtıcı, yadırgatıcı, şaşılan 2) şaşılıcak şey 3) olağan üstü

 

acele

1) tez, ivedi, telesik 2) tezelden, ivedilikle 3) ivedilik

 

acemi

toy, ustalaşmamış, beceriksiz

 

aceze

düşkünler

 

acil

Ivedi  (ivmek)

 

aciz

1) güçsüzlük 2) beceriksizlik

 

âciz

1) güçsüz 2) beceriksiz

 

acul

tez canlı, ivecen

 

acuze

kocakarı

 

adabımuaşeret

görgü

 

adele

Kas (kasmak)

 

adalet

türe

 

adap

1) töre 2) yol yordam

 

adavet

yağılık

 

adet

sayı

 

âdet

1) görenek, töre 2) alışkı, alışkanlık 3) aybaşı

 

âdeta

neredeyse, bayağı, sanki

 

adi

1) düşük nitelikli 2) aşağılık, bayağı 3) olağan, sıradan

 

adil

doğru, haktanır

 

af

1) bağışlama 2) görevden alma

 

afaki

1) gelişigüzel, amaçsız 2) nesnel

 

afet

1) kıran, yıkım 2) çok güzel (kız,kadın)

 

affetmek

1) bağışlamak 2) görevden almak

 

afiyet

sağlık, esenlik

 

ağyar

yabancılar, eller

 

ahbap

arkadaş, tanış, biliş, gönüldeş

 

ahdetmek

ant içmek

 

ahfat

torunlar, soy

 

ahir

son

 

ahit

1) antlaşma, sözleşme 2) ant 3) çağ

 

ahize

almaç

 

ahkâm

yargılar

 

ahlak

1) töre, aktöre 2) alışkanlık

 

ahmak

beyinsiz, bön ,gic ,gay

 

ahşap

ağaç, tahta

 

ahval

durum, durumlar

 

aidat

1) ödenti 2) kesenek

 

aidiyet

1) ilişkinlik, değginlik 2) ilgi

 

aile

ocak

 

ait

ilgili, ilişkin, ilişik

 

akabinde

hemen sonra, ardından, ardı sıra

 

akdetmek

1) (sözleşme, antlaşma) yapmak

 

akıbet

son

 

akıl

1) us 2) bellek 3) öğüt

 

akim

kısır, verimsiz, sonuçsuz

 

akis

1) yankı, tepki 2) yansı

 

akit

sözleşme, bağıt

 

aklıselim

sağduyu

 

akran

yaşıt

 

aksam

bölümler

 

aksi

ters, geçimsiz

 

aksülamel

tepki

 

âlâ

1) iyi, çok iyi, yahşı 2) üstün

 

alaimisema

gökkuşağı, ebemkuşağı

 

alaka

ilgi, ilişki

 

alamet

belirti, iz

 

alametifarika

ayırtaç

 

alelacele

ivedilikle, çabucak, çarçabuk

 

alelade

sıradan, olağan

 

alelusul

1) üstünkörü, gelişigüzel 2) yöntemine göre

 

âlem

1) evren, yaratkı 2) eğlenti 3) el gün

 

âlemşümul

evrensel, yaratkılık

 

alenen

açıkça, açıktan açığa

 

aleni

açık, ortada

 

aleyh

karşı, karşıt

 

âli

yüce, yüksek, ulu

 

âmâ

görmez, görme engelli

 

amelî

1) uygulamalı 2) kılgılık

 

ameliyat

işlemce

 

ameliye

işlem

 

amil

etken

 

amir

buyurucu, baş, buyurgan

 

amiyane

sıradan, bayağıca

 

amme

kamu

 

amudufıkari

omurga, belkemiği

 

anane

gelenek

 

ananevi

geleneksel

 

ani

1) birden, ansızın 2) beklenmedik

 

ani

apansız

 

araz

1) belirti 2) bulgu

 

arazi

1) toprak 2) yer

 

arbede

çatışma

 

ardiye

yığımlık

 

arıza

aksaklık, bozukluk

 

arife

öngün

 

arz (I)

sunma, anlatma, bildirme

 

arz (II)

en, genişlik

 

arz (III)

yer, yeryüzü

 

asabi

sinirli, öfkeli

 

asabiyet

sinirlilik

 

asalet

soyluluk

 

asap

sinir, sinirler

 

asarıatika

eski çıkarmalar

 

asgari

en az, en aşağı, en düşük, en alt

 

asıl

1) kök, kaynak 2) gerçeklik 3) gerçek

 

asıllı

kökenli, uyruklu

 

asılsız

1) dayanaksız 2) uydurma

 

asır

yüzyıl

 

asi

başkaldıran, dikbaşlı

 

asil

soylu

 

asker

, süer

 

asli

birincil, köklü, baş

 

asır

yüzyıl

 

asri

çağdaş, çağcıl

 

âşık

1) tutkun, vurgun 2) ozan 3) sevgen

 

aşiret

oymak

 

aşk

sevi

 

atalet

1) tembellik, gevşeklik, uyuşukluk 2) dinginlik, durağanlık, süredurum

 

ateh

bunama, bunaklık

 

atfen

dayanarak, göre

 

atıf

1) yöneltme, çevirme 2) gönderme

 

atıl

1) işe yaramaz, iş görmez 2) süreduran

 

ati

gelecek

 

avane

yardakçılar, kafadarlar

 

avdet

dönüş

 

ayan

belli, açık

 

ayan beyan

apaçık, açık seçik, besbelli

 

aynen

olduğu gibi, tıpkı

 

aynı

1) tıpkı, tıpkısı, özdeş

 

ayni

nesnesel

 

ayniyet

tıpkılık, özdeşlik

 

ayyaş

içkici

 

ayyuka çıkmak

1) göklere çıkmak, yükselmek 2) yayılmak

 

aza

üye

 

azamet

1) ululuk 2) çalım, kurum

 

azami

en çok, en üst, en büyük, en yüksek

 

azap

ezinç

 

azil

görevden alma

 

azimet

gidiş

 

badire

dar geçit, dar boğaz, sıkıntı

 

bahir

deniz

 

bahis

1) konu (konuşmak)2) söz

 

bakaya

kalıntı

 

baki

1) artan, kalan 2) kalımlı, ölümsüz

 

bakir

el değmemiş, işlenmemiş, bozulmamış, dokunulmamış

 

bakire

kız, kız oğlan kız, erden

 

bakiye

kalan, artan

 

bakliye

baklagil

 

baliğ

1) erin 2) varan, bulan

 

bani

kuruce, kuran

 

bap

1) kapı 2) bölüm 3) konu

 

bariz

açık, belirgin

 

basiret

sağgörü

 

basit

1) yalın, yalınç 2) kolay 3) sıradan

 

batıl

boş, dayanaksız

 

batıni

içrek

 

bayi

1) satıcı 2) satış yeri

 

bazen

kimi kez, arada, arada bir, ara sıra

 

bazı

1) kimi 2) birtakım

 

bedel

1) karşılık 2) tutar

 

beden

gövde

 

bedir

dolunay

 

beis

Sakınca (sakınmak)

 

beka

kalım

 

bekâret

erdenlik

 

belahet

alıklık

 

belde

kent

 

belediye

yerel yönetim

 

beraat

aklanma

 

beyan

söyleme, bildirme

 

beyanat

demeç

 

beyanname

bildirge, bildiri

 

beyaz

ak

 

beynelmilel

uluslararası

 

beyzi

söbe, yumurtamsı

 

bidayet

başlama, başlangıç

 

bihakkın

adamakıllı, iyice

 

bilaistisna

ayrıksız

 

bilakis

tersine

 

bilavasıta

dolaysız, doğrudan

 

bilcümle

bütün

 

bilfarz

diyelim ki, sözgelişi

 

bilfiil

edimli olarak, doğrudan

 

bilhassa

özellikle

 

bililtizam

bile bile, isteyerek

 

bilistifade

yararlanarak

 

bilmukabele

1) karşılıklı olarak 2) ben de, siz de

 

bilumum

bütün

 

bina

yapı

 

binaen

1) -den dolayı, -den ötürü 2) dayanarak

 

binaenaleyh

dolayısıyla, bundan dolayı

 

bittabi

doğal olarak

 

bizatihi

kendisi, kendiliğinden

 

bizzat

kendisi, aracısız

 

buhar

buğu

 

buhran

1) bunalım(bunalmak) 2) (sayrılıkta) bunluk

 

buhur

tütsü

 

burç

dönence

 

butlan

geçersizlik, çürüklük

 

buut

1) boyut 2) uzunluk

 

bühtan

kara çalma

 

büluğ

ergenlik

 

bünye

yapı

 

camîa

topluluk

 

cebren

zorla

 

celse

oturum

 

ceninisakıt

Düşük (düşmek)

 

cenup

güney

 

ceraat

irin

 

cevap

yanıt

 

cihaz

aygıt

 

cihet

yön, yan

 

civarı

dolayları

 

cümle

söylem

 

defa, kere

Kez, döne

 

dair

ilişkin

 

daire

yuvarlak

 

define

Gömü (gömmek), kuylantı

 

delil

kanıt

 

devir

çağ

 

devre

dönem

 

ebat

boyut

 

ebedî

sonsuz

 

ecdat

ata

 

ecel

ölüm

 

edebiyat

yazın

 

ehemmiyet

önem

 

elbise

giysi

 

emir

buyruk

 

emniyet

güvenlik

 

eser

çıkarma

 

esir

tutsak

 

etraf

ortalık

 

evrak

belge

 

evvel

önce

 

faal

etkin

 

faiz

ürem (üremek), getiri

 

fakir

yoksul

 

fen, ilim

bilim

 

feyezan

taşkın

 

fırkat

ayrılık

 

fikir

görüş

 

fiil

eylem

 

garp

batı

 

gayri

olmayan, başka, dışı

 

gıda

Besin (beslenmek)

 

hadise

olay

 

hafıza

Bellek (bellemek)

 

hafif

yeğni, yüngül

 

hafriyat

kazı

 

hak

pay

 

hakikat

gerçek

 

hâkim

Yargıç (yargılamak)

 

hâl, vaziyet

durum, yağday

 

halita

alaşım

 

hamile

Gebe , boylu

 

harap

yıkık

 

hararet

ısı, sıcaklık

 

hareket

devinim

 

harf

ses, imce

 

hasret

Özlem

 

hassas

duyarlı

 

haşere

böcek

 

hata, kusur

yanlış

 

hatıra

anı

 

hayat, ömür

yaşam, dirim, dirlik

 

haysiyet

saygınlık

 

hazım

Sindirim (sindirmek)

 

hediye

armağan

 

hiddet

kızgınlık, öfke

 

hikâye

öykü

 

hilaf

karşıt

 

his

duygu

 

hoca

öğretmen, öğretici

 

hukuk

tüze ,tüzük

 

husus

konu

 

huzur

dirlik

 

hücre

göze

 

hücum

saldırı

 

hürmet

saygı

 

ısrar

üsteleme

 

iptidai

ilkel

 

içtima

toplantı

 

içtima

kavuşum

 

içtimai

toplumsal

 

iftihar

övünme

 

ihtiras

tutku

 

ihtiyaç

gereksinme ya da gereksinim

 

ihtiyar

yaşlı

 

ihtiyat

yedek

 

iktibas

alıntı

 

ilave

ek

 

ilham

esin

 

imar

bayındırlık

 

imkân

olanak

 

imla

yazım

 

imtihan

sınav, yazılı

 

imtiyaz

ayrıcalık

 

inhisar

Tekel

 

insan

kul

 

intiba

izlenim

 

intihal

aşırma

 

irtifa

yükseklik

 

ırsi

kalıtlık, kalıtımlık

 

isim

ad

 

istirahat

dinlenme

 

istisna

aykırı

 

iştigal

uğraş / uğraşı

 

iştirak

ortaklık

 

izah

açıklama

 

izdivaç

evlilik

 

kabiliyet

yetenek / yeti

 

kader

yazgı

 

kafa

baş

 

kâfi

yeter

 

kâinat

evren

 

kalp

yürek

 

kanun

yasa

 

kanunuesasi

anayasa

 

kafiye

uyak

 


aralık

 


ocak

 

kelime

söz

 

kırmızı

kızıl, al

 

kısım

bölüm

 

kitap

betik

 

küfür

sövme

 

kuvvet

güç ya da erk

 

küre

yuvar

 

latife

şaka

 

lisan

dil

 

lügat

sözlük

 

lüzumlu

gerekli

 

maaş

aylık

 

mabet

tapınak

 

maddî

özdeklik

 

mafsal

Eklem , buğum

 

mağdur

kıygın

 

mağlubiyet

yenilgi

 

mahfuz

saklı

 

mahluk

yaratık

 

mahsul

ürün

 

mahsus

özgü

 

maksat, gaye, hedef

amaç ya da erek

 

makul

uygun, elverişli

 

mâna

anlam

 

manevî

tinsel

 

mani

engel

 

masraf

gider, harcama

 

mavi

gökçe

 

mecaz

iğretileme, eğretileme

 

mecbur

zorunlu

 

meçhul

bilinmeyen

 

medeni

uygar

 

medeniyet

uygarlık

 

mefhum

kavram

 

mekruh

Iğrenç, diskindirici

 

meleke

alışkanlık

 

melez

kırma

 

memleket

ülke, yurt

 

merasim

tören

 

mersiye

ağıt

 

mesafe

uzaklık

 

mesela

örneğin

 

mesele

sorun

 

mesut

mutlu

 

mesuliyet

sorumluluk

 

meşhur

ünlü

 

meşrubat

içecek

 

mevki, mekân

yer, konum

 

meydan, saha

alan

 

meyil

eğim, eğilim

 

mezar

gömüt , sın

 

mıntıka

bölge

 

mısra

dize

 

miras

kalıt, sovxa

 

misafir

konuk

 

misal

örnek

 

miskin

uyuşuk, mıymıntı

 

muamele

davranış

 

muamma

bilmece

 

muasır

çağdaş, güncel

 

muavin

Yardımcı ,kömekçi

 

mucize

tansık

 

mugaddi

besleyici

 

mugalata

yanıltmaca

 

muganni,muganniye

şarkıcı

 

mugayeret

aykırılık

 

mugayir

aykırı

 

muğber

küskün, gücenmiş, dargın

 

muğlak

çapraşık

 

muhabere

iletişim, iletişme (iletmek)

 

muhaceret

göç

 

muhacim

saldıran, saldırıcı

 

muhacir

göçmen

 

muhaddep

dış bükey

 

muhafaza

koruma

 

muhafazakar

tutucu

 

muhafız

koruyucu

 

muhakeme

yargılama, uslamlama

 

müddet

süre

 

muhakkak

kesin(likle)

 

muhakkik

soruşturmacı

 

muhal

olanaksız

 

muhalefet

karşıtlık

 

muhammen

Oranlanan(oranlamak), ön görülen

 

muhammes

beşgen

 

muhammin

ön gören

 

muharebe, harp

savaş

 

muharip

savaşçı

 

muharrer

yazılı, yazılmış

 

muharrik

kışkırtıcı, ayartıcı (ayartmak)

 

muharriş

Tırmalayan(tırmalamak), irkilten (irkilmek=ürkmek)

 

muhasamat

çarpışma

 

muhasara

kuşatma

 

muhasebe

sayıcılık

 

muhasebeci

sayıcı

 

muhasır

kuşatan

 

muhassala

bileşke

 

muhassas

ayrılmış

 

muhat

kuşatılmış

 

muhavvil

dönüştüren

 

muhavvile

dönüştürücü

 

muhtemel

olası

 

muhteviyat

içindekiler

 

mukaddes

kutlu

 

mukavele

sözleşme

 

muntazam

düzgün, düzenli

 

murabba

dördül

 

murafaa

duruşma

 

mutedil

ılım(lı)

 

muvaffakiyet

başarı

 

mübalağa

Abartma ,gop

 

mücadele

çaba, uğraş

 

mücerrit

soyut

 

müdafaa

koruma

 

müdahale

karışma

 

müddet

süre

 

müdrike

anlık

 

müdrir

sidik söktürücü

 

müebbet

yaşam boyu, sonsuz

 

müeccel

Ertelenmiş (ertelemek)

 

müeddep

uslu

 

müellefat

(yazılı) çıkarma

 

müellif, muharrir

yazar

 

müemmen

sağlanmış

 

müennes

dişil

 

müessese

kurum

 

müessif

üzücü

 

müessir

dokunaklı

 

müessis

kurucu

 

müeyyide

yaptırım

 

müfekkire

düşünce gücü

 

müferrih

iç açıcı

 

müfret

tekil

 

müflis

batkın

 

mühim

önemli

 

mümin

inanan, inançlı

 

münasebet

ilişki

 

müracaat

başvuru

 

mürekkep

birleşmiş, birleşik

 

mürettip

dizgici

 

müsabaka

karşılaşma

 

müsamaha

hoşgörü, dözüm

 

müsavi

eşit

 

müstehcen

uygunsuz

 

müsvedde

taslak

 

müşabih, mümasil

benzer

 

müşabehet

benzerlik

 

müşahhas

somut

 

müşkül

güç, güçlük, çetin

 

müşkülpesent

güç beğenen, titiz

 

müşrik

çoktanrıcı

 

müştak

türev

 

müştehi

istekli

 

müşteki

yakınan, sızlanan

 

müştemilat

eklenti

 

müşterek

ortak

 

müştereken

ortaklaşa

 

müşteri

alıcı, alımcı

 

müt'a

geçici kazanç

 

mütalâa

1) okuma 2) düşünce 3) irdeleme

 

mütareke

ateşkes, (silah) bıraışma

 

müteaddit

çok, birçok

 

müteaffin

kokuşuk, pis kokulu

 

müteahhit

üstenci, yüklenici

 

müteahhitlik

üstencilik, yüklenicilik

 

müteakiben

arkadan

 

müteakip

sonra, ardından

 

mütealiye

deneyüstücülük

 

müteallik

ilişkin, ilgili

 

müteammim

yaygınlaşmış, genelleşmiş

 

mütearife

belit

 

mütebaki

kalan

 

mütebasbıs

yaltakçı

 

mütebeddil

değişen, kararsız

 

mütebessim

gülümseyen, güleç

 

mütecanis

Bağdaşık (bağdaşmak)

 

mütecasir

Yeltenen (yeltenmek)

 

mütecaviz

saldırgan

 

mütedeyyin

dindar

 

müteessir

üzüntülü

 

mütefekkir

düşünür

 

müteferrik

dağınık

 

mütehammil

Dayanıklı , dözümlü

 

müteharrik

devingen, oynar

 

mütehassıs

uzman

 

müteşebbis

girişimci

 

mütevazi

alçakgönüllü

 

müteveffa

ölü, ölmüş

 

müttefik

bağlaşık

 

müzayede

açık arttırma

 

müzmin

süreğen

 

nadir, ender

seyrek

 

nağme

ezgi

 

nafile

boşuna

 

nasihat

öğüt

 

nazır

bakan

 

nefes

soluk

 

nesiç

Doku (dokumak)

 

nesil

kuşak

 

netice

sonuç

 

nezif

kanama

 

nısıf

yarı(m)

 

nihayet

son(unda)

 

nikâh

düğün

 

nispet

oran

 

nutuk

söylev

 

rağmen

karşın

 

rakip

karşıdaş

 

rey

oy

 

reis

başkan

 

ruh

tin

 

rutubet

yaşlık, ıslaklık, şehlık

 

rüya

düş

 

sahil

yaka, kıyı

 

sahip

iye

 

sahte

düzmece

 

samimi

içten

 

satıh

yüzey

 

seyyare

araba

 

sebep

neden

 

sefaret

büyükelçilik

 

selamet

esenlik

 

sema

gök

 

sene

yıl

 

seviye

düzey

 

sıhhat

sağlık

 

sihir

büyü

 

sohbet

söyleşi

 

sual

soru

 

sulh

barış

 

suni

yapma, yapay

 

sükût

sessizlik

 

sürat

hız

 

şahit

tanık

 

şair

ozan

 

şark

doğu

 

şart

koşul

 

şatafat(lı)

gösteriş(li)

 

şehir

kent

 

şimal

kuzey

 

şuur

bilinç

 

şüpheli

Sanık , kuşkulu

 

tabaka

katman

 

tabiat

doğa

 

tabii

doğma, doğal

 

tabir, ifade

deyiş

 

tahlil

inceleme

 

tahmin

kestirim

 

takip

izlem

 

talep

istek

 

talebe

öğrenci

 

tamir, tadilat

Onarım (onarmak)

 

taraf

bulun

 

taraftar

bulundaş

 

tarih

günay

 

tasallut

sarkıntılık

 

tasavvur

canlandırma, tasarı

 

tasdik

Onay (onaylamak)

 

tashih

düzeltme

 

tasvir

betimleme

 

tayyare

uçak

 

tavsiye

salık

 

teadül

denklik

 

teamül

1) yapılageliş 2) tepkime, davranış

 

tebessüm

gülümseme

 

tebdil

değişiklik

 

tebrik

kutlama

 

tecelli

belirme

 

tecessüm

görünme

 

tecrübe

Deneyim (denemek)

 

teçhizat

Donanım (donanmak)

 

tedavi

sağaltım

 

tedbir

Önlem (önlemek)

 

teessür

üzüntü

 

teferruat

ayrıntı

 

tekamül

evrim, gelişim, gelişme, olgunlaşma

 

tekaüt

emeklilik

 

tekeffül

yükümlenme

 

teklif

öneri

 

tekrar

yine

 

telaş

tasa, kaygı

 

tenasüp

Uyum (uymak)

 

tembih

uyarı

 

tercih etmek

yeğlemek

 

tercüme

çeviri

 

tereddüt

duraksama

 

tertip

düzen

 

tesir

etki

 

teselli

avunma

 

teşhis

tanı

 


ekim

 


kasım

 

teşvik

özendirme, kışkırtma

 

usul

yöntem

 

unvan

san

 

üslup

biçem

 

vaat

söz

 

vaka

olay

 

vakur

ağırbaşlı

 

vasıf

nitelik

 

vasıta

araç

 

vâsi

engin

 

vatan

yurt

 

vatandaş

yurttaş

 

vazgeçmek

caymak

 

vazife

görev

 

ve

ile, yene

 

vehim

kuruntu

 

vilayet

il

 

tefsir

yorum

 

zamir

adıl

 

zaviye

açı



گؤنده ر 100 درجه کلوب دات کام گؤنده ر     بؤلوم لر: سؤزجوك
آرشیو
سون یازی لار
یولداش لار
 
سایغاج
ایندی بلاق دا : نفر
بوگونون گؤروشو : نفر
دونه نین گؤروشو : نفر
بوتون گؤروش لر : نفر
بو آیین گؤروشو : نفر
باخیش لار :
یازی لار :
یئنیله مه چاغی :